AFACANLARIN İNTERNET GÜNLÜĞÜ

10 Eylül 2008 Çarşamba

KUBİŞİM BU HİKAYE SANA


Yavrukuşum,

Gel sana tombil çocuğun başına gelen hazin bir öyküyü anlatayım.

Bundan yıllar yıllar önce güzel sanatlarda okuyan tombil bir çocuk varmış,önüne ne koysalar yer ne koysalar içermiş. Öyle yer öyle içermiş ki bazen altına sıçmamak için eve zor yetişirmiş.

Günlerden bir gün tombil çocuk yine annesinin laflarına ve öğütlerine kulak asmadan okulda ne bulursa yemiş ne bulursa içmiş. Evi de okula uzak mı uzakmış. Tombil çocuk evinin yolunda ilerlerken hep evine ulaştığında neler yapacağını hayal ede ede yoluna devam edermiş.

O gün yine çok yiyip çok içtiği için altıma sıçtım sıçıcam psikolojisinin esiri olup ördek yürüşü dediğimiz götü sıkarak paytak ve küçük adımlarla eve doğruilerlerken hayal etmeye başlamış. Hayalinde eve girmiş üstünü başını hemen ortalığa savurmuş doğru tuvalete koşup günün ağırlığını, yorgunluğunu ve stresini atıp müthiş bir rahatlamayaşamış, ama gerçeklerin hiçbir zaman kurgulanan ve hayal edilen kadar basitolmadığını o gün anlamış, çünkü tuvalete gelene kadar olan kısım bire bir gerçekleşmesine rağmen, günün ağırlığı, yorgunluğu ve stresinin üzerine sifonu çekme hayali tombil çocuğun deyim yerindeyse götünde patlamış.

Böylesine bir acıyı, böylesine bir yanmayı büyük bir hayalperest olan tombil çocuk bile hayal edemezmiş. Ter ve gözyaşları içinde alafranga helasından kalkıp ona o acıyı çektirenin ne olduğuna bakmaya yeltenmişki birde ne görsün!bokla karışık kan! evet kan!

Kanın nereden geldiğini bilememenin verdiği korku ve rahat rahat sıçıp günün yorgunluğunu atamamanın verdiği öfkeyle karışınca tombil çocuk büyük bir duygu yoğunluğu içerisinde öylece yatağına serilmiş.

Tombil çocuk bu problemini ne bir doktora ne bir arkadaşına nede en yakını olan annesine söylememiş ve kendi kendine geçer düşüncesiyle yaşamına devam etme kararı almış. Ki öylede olmuş. Aradan geçen günler haftalar sonunda olay tekraretmediği için tombil çocuğun yüreğine su serpilmiş ve o güne kadar uyguladığıyediğime içtiğime dikkat edeyim bari felsefesi o gün son bulmuş.

Yine günlerden bir gün tombil çocuk arkadaşlarının açmakta olduğu ve inşası devam eden bir fotograf stüdyosunda kendini hayvanlar gibi yer, hayvanlar gibi içerken bulmuş. Şarapları cam fıçılarla içen, kebapları sinilerle yiyen tombil çocuk o gün yine götündeki ağrıyla kendine gelmiş. Bu duyguyu uzun zamandır yaşamayan tombil çocuk, sıçmak için ortamı, yemekleri, içkileri ve arkadaşlarını orada bırakıp hemen evin yolunu tutmayahazırlanırken bir arkadaşının feryadıyla irkilmiş: Tombil çocuk! pantolonunun arkasındakocaman bir ıslaklık ve leke var!

Tombil çocuk ıslaklığı zaten arkadaşı söylemeden farketmiş ama o ana kadar bunu ona beyninin yaşattığını sanmaktaymış.

Arkadaşına He He olur öyle diyip evinin yoluna koyulan tombil çocuk, tuvalete girip donu tumanı indirdiğinde birde ne görsün! Kan ve irin! böylesine iğrenç bir manzarayı bir günkendi donunda göreceği tombil çocuğun aklından bile geçmezmiş. Yaşadığı panik ve korku gibi yüksek duygular tombil çocuğun bir anda uykusunu getirmiş.

Donunu tumanını pantolonunu kirliye atan, duşa girip üstünü başını temizleyen tombiltemizliğin verdiği rahatlıkla hemen uykuya dalmış.

Uykuyla birlikte rüyalar alemine de dalan küçük tombil'i götü orada da rahat bırakmamış.Rüyasında götünden akan kanlar ve irinlerin doldurduğu bir havuzda hem yüzüp hemde kusarken görmüş kendini, ve gördüğü rüya hayatında gördüğü en iğrenç manzaralar listesinde onyedi hafta zirvede kalıp gişe rekorları kırmış.

Sabah gözünü açtığında kafasında çınlayıp duran doktora gitmelisin, doktora git, götünü doktora göster sesleri kahvaltı için hazırlanan köz kırmızı biberli ve sebzeli omletin kokusunu duymasıyla beraber son bulmuş.

Yemeyi, içmeyi, arkadaşlarıyla vakit geçirmeyi ve eğlenmeyi çok seven tombil çocuğun ara sıra bu derdi tekrar yaşamasıyla birlikte doktor kavramını hatırlar gibi olup sonra hemen unutması şaşılmayacak gibi değilmiş.

Tombil çocuk bugün okulunundan mezun olmuş, kutsal askerlik görevini tamamlamış, işiyle gücüyle uğraşan bir aile babası kıvamına gelmiş bir insan evladı olmasına karşın daha önce yaşadığı acılar ve ızdıraplar ona ders olmamış.

Olmamışta ne olmuş diye soracak olursanız, hiç bi sikim olmamış. Tombil efendi gayet sağlıklı,götünden şikayeti olmadan hala bir yerlerde yaşıyormuş.

Hikayemizin özü şu ki; Doktora gitmemize gerek yok! Zaten Doktorluk bi olay olduğunda birileri bizi götürür.

Ölümün eşiğine gelene kadar o mendeburlara değil götümü, ağzımı bile açmam.

Geçmiş olsun der esenlikler dilerim.

Not: girinti, çıkıntı, kan, irin, hemoroid, basur deme sev onu,sen onu seversen o da seni sevecek ve rahat bırakacaktır.

ege.

4 yorum:

afacanlar dedi ki...

bu masalı her gece yatarken annem okusun bana :d

afacanlar dedi ki...

herkese akıl fikir tokmağı olsun.

Kubilay SAYIN dedi ki...

Bu benim hikayem...
yorum yapamaz kimse..
ibneler çekilin benim bu..

afacanlar dedi ki...

hahahayyyyt :D